

Kısım 9
Ig Perrish, sevgilisi Merrin’in tecavüz edilip öldürülmesi sonrası polis tarafından bir numaralı şüpheli ilan edilmiştir. Çok içtiği bir gecenin ertesi sabahı uyandığında, aynada bir gariplik fark eder. Kafasının iki yanında boynuzlar çıkmaktadır. Neye uğradığını şaşıran Ig, ilerleyen günlerde insanların kafasındaki boynuzlardan çok etkilendiğini ve kimseye yapamadıkları itirafları boynuzlardan korktukları için kendisine yaptıklarını fark eder. Tüm bu garip süreçte, sevgilisi Merrin’in aslında başına ne geldiğini araştıracak ve cinayetin faillerini insanlardan öğrendikleriyle kendi yoluyla bulmayı deneyecektir. Joe Hill’in aynı adlı romanın uyarlanan film, doğaüstü bir gerilimin yanı sıra, fantastik ve romantik öğeler de barındırıyor. Senaryosunu Keith Bunin’in yazdığı yapımda yönetmenliği Alexandre Aja üstlenirken başrol Daniel Radcliffe.
Yorumlama 1
Filmde bu çift birbirlerine deli gibi aşık, zaten liseli yıllarından beri sevgililer, hayat çok güzel… Ancak kızın bir hastalığı var. Hatta bu hastalık kalıtsal bir hastalık. Kızın annesinden geçen bir hastalık ve bu yüzden belli bir zaman sonra hayatını sonlandıracak. Bunu çocuğa söyleyip, üzmemek için; kendinden soğutma çabalarına girişiyor ve çocuğu terk ediyor. Ne kadar fedakar bir davranış ve kız için bu kararı almak ne kadar zor olsa gerek. Aşkı için, aşkından vazgeçmek. Kızı gerçekten taktir ettim, böyle saf sevgiler kaldı mı artık? Aynı Türk filmlerinde ki gibi… Filmin sonlarına doğru, sevgilisinin neden böyle davrandığını kendisine yazılan mektuptan okuyup, öğreniyor. Çocuk kendisinin masum olduğunu kanıtlamasının yanı sıra, sonunda ölüm olsa bile sevgilisinin katilini bulup, huzur içerisinde ölüyor. Son sahnede ise; tekrar diğer dünyada beraber oldukları gösterilerek mutlu sona ulaşılıyor. Gerçekten insan ne aşkmış diyor. Aşkları uğruna ölen iki sevgilinin tüm dünyaya kafa tutuşlarını gösteriyor film bize. Aynı zamanda sevginin gücüne tekrar şahitlik ettiriyor.
Yorumlama 2