2 Nis 2016 - Yazı Dizesi    Yorum Yok

Kısım 10

« »

…basın ve çocuğun ailesi, çocuktan şüpheleniyor. Çocuğun hayatı bitiyor. Altı üstü kız hasta ve ölecek diye, bunu çocuktan saklıyor. İyi…! Saklıyor. Çocuğun katil olmadığımı kalıyor. Hatun’un tecavüze uğramadığımı kalıyor. Ne kadar zekice… Lan sen bu kararı niye tek başına alıyorsun, arkadaşım. Desene! Madem bu kadar aşıksın, benim anamda hastaydı, bende de aynı hastalıktan var ve sanırım son günlerimi yaşıyorum diye… En azından çocuk katil olmaz, sende de el-alem tarafından tecavüze uğramazsın. Çok süper bir karar almışsın. Seni tebrik etmek lazım. Halbuki elemana durumu söylesen, geberene kadar mutlu mesut günler yaşarsınız. Birlikte son günlerin keyfini sürersiniz. Aşk acısı yaşatayım, ölüm acısı çekmesin, yas tutmasın zihniyeti derken, çocuğun abisimi sana yavşamadı. Güya en yakın arkadaşımı sana ormanda tecavüz edip, kafanı yarmadı. Eeee iyi mi oldu? Üstüne üstlük, çocuk tüm bunları insanlara kanıtlayayım, olayı çözeyim derken; acayip bir varlığamı dönüşmedi. Yetmezmiş gibi, öldü ya lan çocuk. Giderken çocuğu da götürdün. Eee, senin plan bir boka yaramadı. Olaylar daha da boka sardı. Senin aklını s.keyim ben aklını… Gerizekalı kaltak. Çok fedakarsın ya anasını satayım, çok düşüncelisin ya hani. Eeeeee. Hadi, dön bak bakalım, o küçük beyninde kurduğun evde ki hesap çarşıya uymuş mu? Çok iyi yürekli olmakla, herşeyi iyi düşünmekle olmuyor. Birazda IQ seviyesi lazım. Olayları geniş çaplı analiz edip, olumsuz sonuçlarını görebilmek için. Neyse… (Bu paragraf 02:00’de yazıldı, sonra uykusu gelen Ati yattı.)

Özetle anlatmaya çalıştığım şey Yorumlama 2 başlığında bulunan çirkin yorumları başta yazıyor olsaydım; negatif olduğu için direkt oklar üzerime dönecekti. Bunun üzerine Yorumlama 1 başlığında yazmış olduğum pozitif cümlelerin hiçbir etkisi olmayacaktı. Sıft olumsuz etkiyi yok etmek için kurulan özgün fikirlerimi yansıtmadığımı, sadece durumu toparlamak için yazılmış olan cümleler olduğu düşünülecekti.

 

Tam tersi düşünce şu an için geçerli aslında. Nasıl mı? Hemen dikkatleri varolan durumun üzerine toplayayım. Başta olumlu şekilde kendimce filmi özetledim, ardından ise tamamen zır bir şekilde aşırı olumsuz ve çirkin bir şekilde filmi tekrar kendimce anlattım. Bu seferde Yorumlama 1 başlığında bulunan olumlu düşüncelerin etkisi, Yorumlama 2 başlığında bulunan negatif düşünceler yüzünden azalmış oldu.

 

Tamam bu çok basit bir kavram. Peki bu kadar dırdırı bırbırı niye yaptık. İşte asıl soru bu… smile Çünkü aslında aynı anda iki zıt düşünceyi birden beynimizde veyahut içimizde barındırıyoruz. Sadece o anda ortama uygun olan düşünce hangisiyle ve içinde bulunduğumuz topluluğun genel yargısı hangisini kabullenecekse ona göre davranıyoruz. Sakın bana kimse “Yok artık!, Hiç olur mu öyle şey?” demesin. Özgün fikirlerimiz var tabi ki! Haklarını keskin çizgilerle savunduğumuz birçok konu illa ki var… Benim bahsettiğim şey ise, yine her zaman yaptığımız meşhur otomatikleştirilmiş davranış türlerinden birisi yani farkında olmadan yaptıklarımızdan. Ancak sözlü ifade edildiğinde kimsenin kendine yediremeyip, kabul etmediği davranış türü…

 

Hadi bunu hiç tanımadığımız, var olan veya olmayan hayali bir pislik üzerinden örnekleyelim;

 

Ancak bu hikayede ki varyasyonları azaltmak adına, bazı sabitler eklememiz gerekecek. Rahat anlatmak ve rahat anlaşılmak açısından olayı klişeler içinde incelemek en doğrusu olacaktır…

 

Hikayemiz kalabalık bir otobüste geçiyor olsun. Günümüzün genel sorunlarından biri olan tacizi işleyelim bu örnekte… Kızın teki otobüste tacize uğruyor ve sesini çıkarmıyor olsun. Ne kadar iğrenç bir durum değil mi? Bu durum bazı insanlar tarafından fark ediliyor, bazı insanlar tarafından fark edilmiyor, bazı insanlar tarafından fark edilse bile umursanmıyor, bazı insanlar ise olayın farkına varıyorlar durumdan rahatsız da oluyorlar ancak sorun yaşamamak adına hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorlar.

 

Bu klişe olayın standart gelişimi belli aslında… Şu sorun yaşamamak için hiçbir şey yapmayanlardan bir kaçı belli bir zaman daha gözlem yapmaya devam ederken; içinden kızın birşey yapmasını veya kendisiyle aynı durumda olan başka birisinin harekete geçmesini bekliyor olacak. Zaman ilerliyor olacak ve rahatsız seviyesi ise zamana doğru orantılı olarak atıyor olacak. En sonunca ise, birisi kızı korumaya geçiyor.

 

Ancak bu otobüsün Sultanbeyli otobüsü olduğunu ele alalım. O yüzden en iyisi müdahale edecek olan kahraman bir erkek olmasın da yine bir kadın olsun. Neden bir erkek olmasın, bu örnekte konuyu müdahale eden bir erkek olarak ele alırsam; konu çok fazla dallanıp, budaklanacaktır. Onların içine gireceği psikoloji ile çevrede ki insanların bakış açılarını anlatıyor olacağım. Bundan dolayı ihtimalleri minimize eden örneğimizden devam ediyor olalım.

 

Kızın teki müdahale ediyor ve “Hey ne oluyor?, Sen ne yaptığından sanıyorsun aşağılık herif!” Bu cümlede gelişen olayı inceleyelim hemen. Ne oldu öncelikle kızımız uğradığı tacizden kurtulmuş oldu. Müdahale eden kadın ise; kızı kanatlarının altına aldı. Cümleye maruz kalan sapık ise herkesin bakışların altında afallayarak kendini savunmaya çalışacaktır. Savunacak bir tarafı yok zaten. Ancak tek yapabileceği bir kaç saniye zaman kazanmak olacak… “Ne oldu ki?, Ne yaptım ki ben?” Gerçekleşecek olan dialog belli. Adam suçlanacak ve bir güzel linç edilecek… -Ohh çok da güzel oldu, öldürsünler pezevengi!- Otobüsten indirirler bir güzel döverler. Buraya kadar bir sıkıntı yok. Sadece bu kadar kısımda soracağımız ve sinir olacağımız bir çok durum mevcut.

 

  1. Bu kız niye sesini çıkarmadı?

    Niye olabilir, senaryo üretimi kolay olacak. Bu kız İstanbul dışından, erkek baskısının egemen olduğu, kadınlarımızın ezildiği. Hatta konuşmasının bile ayıp veya yasak olduğu. Bırakın konuşma özgürlüğünü, düşünme özgürlüğüne bile izin verilmeyen bir ortamda. Hem annesinin, hem babasının, hemde abilerinin ezdiği bir ortamda büyümüş olabilir. Daha da kötüsü yıllardır, sosyal medya da ve gazetelerde sürekli izlediğimiz tecavüz hikayelerinden birinin canlı örneği olabilir.

    Haberde yazan içerik ise şudur; 14 yaşındaki mağdur E. K. 8 aydır, abisinin ve arkadaşlarının cinsel istismarına maruz kaldığı ortaya çıktı. Geçen hikayeye göre, öldürme tehdidiyle gerçekleşen istismarda durumu annesine aktaran E. K. annesi tarafından şiddet görerek abisini baştan çıkarmakla suçlandı. Bu durumu öğrenen E. K’nın abisi olayın üzerine kız kardeşini dövdükten sonra kendi arkadaşlarıyla cinsel birliktelik yaşamaya zorladı. Karşı koymaya akrabalarından yardım isteyen E.K bu seferde kuzeni ve amcası tarafından tecavüze uğradı.

    — Şimdi bir nefes alalım, buraya kadar okuyunca bile. İnsan bu haberi yazanı da psikolojini bozduğu için katletmek istiyor. O kızın ailesini ise; akla hayale gelmeyecek şekillerde yeryüzünden silmek istiyor. Basit bir ölüm yaşamamalı bu hikayede ki suçlulur ve olaya göz yumanlar diye, deliriyor insan —

    Bu kadar şey yaşayıp, hiç kimseden destek alamayan kızımız can havliyle kaçıp, İstanbul’da sığınacak bir liman bulmayı başarmış veya kendi ayakları üzerinde durmayı başarmış kızımız, hayata tutunmaya çalışıyordur.

    İşinden çıkmış evine gidiyor. Yıllarca susması söylenen bir kadın bile, başı öne eğik bu lanet duruma ve bu durumu kaderi diye kabullenip sesini çıkarmayacak olan bir kadın değilde, üstüne üstlük başına yukarda bahsettiğimiz durumları yaşadığını hayal etsenize… İşte bu kızcağız ne yapsın? Psikoloji sıfır, erkeklere olan güven sıfır, hayata olan inancı sıfır, yaşamaya ve kendine olan inancı sıfır. Neyse ki intihar etmemiş ve hayata tutunmaya çalışıyor sadece.

  2. Kahraman ablamız nasıl oldu da bu kadar cevval bir şekilde kızımızı korudu? (Helal olsun) 
    (Bu maddeyi okurken biraz sakinleşebiliriz)

    Yine kısa kısa bir kaç ihtimal mevcut;
    a) Ablamız feminist olabilir.
    b) Ablamız da daha önce benzer tacizlere maruz kalmış ve artık bu gidişatı bir dur diyesi gelmiş olabilir
    c) Olayın esasına gelecek olursak, bu ablamız örnekte kızımıza göre çok daha özgür yaşayabilmiş ve kendi kararlarını alabilmiş durumdadır. Kendi hayatına kendi rahatça yön verebiliyordur. Ayrıca fikirleri dinleniyor ve bu fikirlere saygı duyan insanlar vardır. İşin en iyi kısmı ise, hayatında onu dinleyen ve onu anlayan insanlardan bir çevresi vardır. Özetle özgüveni olan ve haksızlıklara dayanamayan bir ablamız olması.

  3. Otobüste ki diğer insanlar, bu şerefsizi linç ettiler. Çok da iyi yaptılar. Peki ya içlerinde bulunan .rospu ç.cukları?

    Ne demek istiyorum?

    Şimdi bu şerefsizi indirdiler, bir güzel ağzını yüzünü s.ktiler. Buraya kadar hem fikiriz. Bu adam yarın öbür gün aynı şeyi yapacak mı? Kesinlikle yine yapacak. Otobüs Sultanbeyli otobüsü olmasına rağmen, bu otobüsün içerisinde biraz daha aklı başında biri varsa eğer ve adam gibi bir adamsa, buraya bir polis vs çağırıp, olayın hukuksal boyutu taşınmasına yardım edecektir ve bu herifi içeriye girdiği an şişleyeceklerdir. Dolayısıyla dünya bir pislikten daha kurtulmuş olacaktır. İşte bu olay bu kadar kamusal bir duyarlılığa sahip bir şekilde gelişirse ne ala. Ancak sadece bu kızın gururunu rencide edip, adamı dövüp, kızı evine göndermekle bu olay çözülmez arkadaşım.

    Neden mi?

    Başlıkta da bahsettiğim gibi, -içlerinde bulunan .rospu ç.cukları- şimdi hani bu adamı döven elemanlar varya, bunların içinde bir çoğu bir yarım saat önce o kızın g.tüne bakıp iç geçiriyorlardı. Bazıları da sapıkça hayaller kuruyorlardı. Diğerleri de günümüz tabiriyle bu kızı bakışları kesiyorlardı. Bu nasıl bir iğrençlik. Az önce sen bu kızı hayalinde canlandırıp, onu bir mal gibi kullanıp, sadece cinsel isteğini gidermek için düşüncelere dalıyordun. Ne değişti lan? Beş dakikada insan mı oldun? Senin o piçce bakışların çevrede bulunan bazı beden dili okuyabilen arkadaşlar tarafından farkedildi. Nasılda nerdeyse bakışlarınla kızın ırzına geçiyordun 5 dk önce ve senin bakışlarından rahatsız olan bu kızcağız, senin o sapıkça bakışlarından rahatsız olmamak için başına aşağıya eğmek zorunda kaldı. Her türlü özgürlüğünü elinden almaya ne hakkın var senin??? Şimdi insan mı oldun? Sana senin anlayacağın dilden cevap vermek gerekirse; senin anan, bacında otobüse, minibüse binmiyor mu? Senin gibi orospu çocukları da senin anana bacına aynı şekilde bakmıyor mu ulan şerefsiz, o zaman erkek oluyorsun değil mi? Ancak yine bacını suçluyorsun kıvırtma ulan diye değil mi? Nedenini biliyor musun peki? Çünkü sende aynı davranışta bulunduğun için içten içe hem cinsini suçlamak yerine kendi bacını suçluyorsun. Arkadaşım sen yaşama ulan yazık soluduğun oksijene.

    İşte Ati’nin çıldırma noktası…

    Şimdi bu linç eden gruptaki size inan olsun sıft farkedilmemek uğruna bu sürü mantığını oluşturup, yerde ki adamı tekmeliyorlar. Belkide o kızcağız o diğer sapığın önünde duruyor olsa, o da daha farklı bir sapıklık yapacak. Yani bunun sonu yok. Anlamadıkları şey ise farkedilmediklerini zannediyorlar.

    Fark ediliyorsun, fark ediyoruz. Seni görüyoruz. Seni sadece biz görmüyoruz. Hep ağzında eksik etmediğin Rabbim’de görüyor. Allah korkusu olmayan mahlukat, geberip gittiğinde hiç yaşamadığın zevkleri yaşarsın umarım alt katlarda buhar banyosu yaparken…

 

« »

Sizde yorum yapabilirsiniz.