20 Şub 2017 - Yazı Dizesi    Yorum Yok

Kasvetli Gün – Bölüm 2

« »

Tüm cesaretimi topladım ve kafamı tamamen çevirdim. Ancak hiç beklemediğim bir şey o da nesiydi öyle? Zihnimin bana oynadığı bir oyun muydu bu? Yoksa giderek paranoyaklaşıyor muydum? Yoğun kar yağışından mı kaynaklıyordu yoksa kafamda fazla kurmamdan mı? Kimse yoktu! Evet arkamı dönüp baktığımda kimseyi göremedim. Peki ama ya gelen ayak sesleri “hışır hışır” diye işittiğime eminim.

Sanırım sabahın köründe henüz uyanamamıştım. Bağcıklarımı tekrar kontrol ettim, önüme döndüm ve dondurucu havanın eşliğinde, kar tanelerinin yüzüme çivi gibi saplanmasına izin verdim. Hızlı adımlarla ilerlemeye başladım ki yine o ses. “- Tanrım, gerçekten kafayı mı yiyordum yoksa?” Bunun başka bir açıklaması olamazdı.

Arkadan bir aracın sesini duydum. Evet bu sefer yakalanmıştı! Sonunda orada bir şey olup, olmadığına emin olabilecektim. Ancak aracın farlarını bir an için düz bir şekilde geldi ve sonrasında sağa doğru kaybolup gitti.

Tabi ya, araç göbekten diğer istikamete dönmüştü. Yine kendimle baş başa kalmıştım. Nerdeydi bu insanlar? Normalde her sabah işe giderken, illa ki birileriyle karşılaşır veya yürümekte olduğum yoldan otobüs veya başka bir araç geçerdi…

Sanki herkes sözlenmiş gibi kimse sokağa çıkmamıştı bugün. Aslında kimsenin sokakta olması bir nebze de normal. Büyük olasılıkla bugün okullar tatil olmuş, bir çok resmi kurum tatil edilmiş ve sadece bazı özel sektör çalışanları 30 cm kar kalınlığı ile mücadele etmek durumundaydı.

Neyse ki şu dönüş yapan aracın farları kısa bir süreliğine olsa da düz yansımıştı ve o sırada kendi gölgem dışımda başka birisinin de gölgesini gördüğüme kesinlikle eminim. Ancak bir gölgeden yaşlı mı yoksa genç mi bu anlaşılmıyordu.

Yol bitmek bilmiyor ve fırtınadan dolayı yürümekte olduğum yöne ilerlemek imkansızlaşıyordu.

– İkinci Bölüm Sonu –

« »

Sizde yorum yapabilirsiniz.