5 Nis 2010 - Şiirler    1 Yorum

Öylesine

« »

18 Mart 2009 Çarşamba 22.38

Umutsuzluk sardı dört bir yanımı, nedendir bilmem bu tavrım doğrusu
Sokaklarda dolaştıkça huzur buluyor bu beden
Yağmur altında ıslanmak yavaşça yürüyerek, hafızamdaki gereksiz anıları temizleyerek
Temiz bir hava geliyor sanki yükseklerden
İlginç melodiler fısıldıyor rüzgâr kulağıma, her zaman dinlediğimi sandığım bir besteden

Yürüyorum, etrafımdaki insanları seyrederek
Bir koşuşturmaca var, amaçsızca hızlanıyorlar birer birer
Durakta bekleyen yolcular ile otobüste oturan yolcular
Hepsi ıslanmışlar ama memnun değiller hallerinden.
Bir sürü surat asık yine o camların arkasında.

Bana bakıyorlar bazen, gülümsüyorum yağmurun altında, hayallerimle birlikte
Ansızın birileri geçiyor yanımdan, hızlı ve koca adımlarla, kaçıyorlar adeta sorunlardan
Kimse hissetmiyor o damlaların altındaki mutluluğu, umursamıyorlar doğanın güzelliklerini
Güneş çıksa, yaz olsa, yine söylenirler hava çok sıcak diye, neden bakmıyor gözler olumlu
Yürüdükçe fark ediyor insan, yağmura karşı cesareti olanları, deli dolu ve neşeli ruhları

Anlattıkça, dertleştikçe, yazdıkça ve yaşadıkça geçiyor sanki bütün sorunlar birden.
Ta ki, sorunların geçmediğini, bir çözüm bulamadığımı, sadece onları ertelediğimi fark edene kadar.
Hepsi hortluyorlar ve gün yüzüne çıkıyorlar teker teker ve aniden.
İşte o zaman yine başlıyor bu Ati yeniden yazmaya döngüyü bile bile
Bir uğraş arıyorum kendime, yazıyorum, nasılsa isteseler bile cevap veremeyecekler o satırlar bana
Dinlemek zorundalar beni, asla söyleyemeyecekler düşüncelerini, okuyanlar gibi.

Başlarken bir heves oluyor parmaklarımın ucunda
Uçup gidiyor, bütün isteğim yok oluyor, yazdıklarım gerçeği yansıttıkça
Durmak istiyorum sürekli ve durduğumda ise yeniden başlamak
Her zaman yenisini ve daha iyisini yapabileceğimi bildiğim halde
Olmuyor nedense, başarısızlıklardan başarı elde etmem mümkün hâlbuki
Kendi içimi karartmaktan öteye gitmiyor bu satırlar

İşte bu noktada “hade len” deyip kapatmak geliyor bu word sayfasını kendimi tekrar etmeden
Fakat satır bittiğinde veya bitmeden gidiyor bir serçe parmağı enter tuşu üzerine
Ne üzerine yazarsam yazayım artık olmuyor nedense
Sanki fırtına öncesi sessizlik var üzerimde
Kesildi sesim soluğum, yağan yağmurla birlikte
Hadi hemen telefona sarıl, sevdiğin insanların sesini duy uzaklardan…

Üzerine gitmedikçe büyür durur o sorunlar
Bugüne kadar çözülemeyen sorular gibi
Keşke değiştirsem sürekli kullandığımı kelimeleri hemen
Belki olacak tüm hayaller bir gün, farkına varamadan ben
Zorluyorum kendimi, gitti doğaçlama yaşayan o oyuncu
Seyircisi yoktu eskiden, çünkü herkes izlerdi o oyunu

Yok artık hiç düşünmeden dökülen o sevimli sözler
Bütün kelimelerin üzerinde takılıyorum artık sürekli
Bir üstteki satırı umursamak istemiyorum yine eskisi gibi
Ne güzel hiç okumazdım yazdıklarımı bitene kadar…
Okuyunca bir tat bırakırdı, dudaklar arasında

Şimdi ise hepsi oldu birer ayak kokusu
Adete işkence gibi geliyor insan dokusu
Niye benzerlik aranıyor üçgende ki gibi
Bir önceki sözcüklerden, neyse ki bitti satırlar
Gitti bu Ati yine saçmalıklar dünyasına, bekleyenleri var rüyasında, imsa, imse bulamadımsa bile…

bigsmile

Atilla OKTAY

« »

1 Yorum

  • Sadece yazmak istiyordum ve öylesine yazıyordum gerçekten.
    Hissettiklerime o beyaz ekrana döküyordum inceden inceden.
    Tek yapmak istediğim harflerle doldururken boş ekranı,
    bir yandan da içimi dökmek arzusu idi.
    Sanırım bu yüzden öylesine yazdığım için başlık da öylesine oldu. ;)

Sizde yorum yapabilirsiniz.