20 Şub 2017 - Yazılar    Yorum Yok

Canı sıkılan adam!

« »

Canı sıkılan adam sorulduğunda canının neden sıkıldığını bile bilmez.
Durduk yere öyle ansızın sessizleşir ve tuhaflaşır.
Bu tuhaf durgunluğun sebebini soranlara, sebepsizlik sunar…
Sorular illa bir sorun olduğu yönünde ve bu sorunun sebebini sorgular nitelikteyse eğer;

Canı sıkılan adam düşünmeye başlar, neden diye kendi kendine.
Çeşitli sonuçlara varır elbet, ancak yeterli midir bulduğu yanıtlar orası bilinmez.
Bu yanıtları, soranlara anlatmak istemez mecbur kalmadıkça…
Israrlar devam eder ve gizem örtüsünün arkası merak edilir, kişilerce…

Canı sıkılan adam sadece uyumak ister, ölesiye…
Her yeri uyuşuyordur, kolları, ayakları hatta beyni bile.
O kadar halsiz ve kımıldamak istemeyen bir tavrı vardır ki;
Sadece bir battaniye ve sıcak bir yer bedenini çürütüne kadar dinlendirmek için yeterlidir ona.

Canı sıkılan adam ne dinlemek ister, ne anlamak ne de anlaşılmak.
Onun tek bir arzusu vardır; sessizlikte kaybolmak ve rahatsız edilmemek.
Bir anda hiçliğin ortasına ışınlanamayacağına göre katlanmak zorundadır.
Vücudunun tüm uzuvları ve bedenine sıkışmış ruhu sadece dinlemek istiyordur…

« »

Sizde yorum yapabilirsiniz.